The post Kedi ve Köpeklerde İç – Dış Parazitler appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>Pet sahiplerinin en çok merak ettiği sorulardan biri de iç – dış parazitler ve bunların ilaçlarının uygulanmasıdır.
İç ve dış parazitler kedi ve köpekler için oldukça bulaşıcıdırlar. Ülkemizdeki yoğun sokak hayvan popülasyonu ve iklim şartları maalesef bu parazitlerin çoğalması için uygun ortamı sağlamaktadır. Dışarı çıkan petlerimizin de bu parazitlerle karşılaşma olasılığı çok yüksektir. Evden çıkmayan petlerdeyse oran daha düşük olmasına rağmen evdeki bireylerin dışarı çıkması, balkona pencereye gelen kuşlar, yaz aylarında açık kalan pencere ve kapılar bu parazitlerin kedi ve ya köpeğimize kadar gelmesine yardımcı olur.
İç parazit ilaçları 2-3 ayda bir uygulanmalıdır. Bu ilaçlar yerleşik parazit varsa onları dökmeye yönelik çalışırlar. İlaç uygulamasından sonra kana karışan ilaç parazitlere de geçer ve bunları ya felç edip ya da öldürüp dökülmelerini sağlar. Doğru zaman ve sirkülasyonda uygulanan ilaçlamalar parazitlerin erişkin forma geçip üremelerini de engeller.
Dış parazit ilaçları ise enseye uygulanan damlalar ya da tasma şeklindedir. Kene ve pire tasmaları alerjik bünyeli hayvanlarda dermatitlere yol açtığından hem de ıslandıklarında etkinliklerini büyük ölçüde kaybettiklerinden daha az tercih edilmelidir. Dış parazit ilaçları var olan parazitleri dökmesinin yanı sıra ilaç formatına göre belirli sürelerde koruyucudur da. Pire tasmaları 4-6 ay arası koruma sağlarlar. Fakat bu süreçte ıslanmamaları gerekmektedir. Ense damlalarıysa keneye karşı 30 gün pireye karşı 45 gün boyunca koruma sağlar. Hayvanın uygulamadan sonra 2 gün boyunca ıslanmaması gerekmektedir. İki gün boyunca ıslanmayan hayvanda ilaç, deri altı yağ tabakası sayesinde tüm vücuda yayılır herhangi bir noktadan gelen saldırılara karşı koruma sağlar. Bu süreçten sonra ıslanması herhangi bir fark yaratmaz. Özellikle kene ve pirelerin yaygın olarak bulunduğu yaz ve bahar aylarında damlalar aylık olarak uygulanmalıdır. Bu sayede evcil dostumuzda hiç kene ve pirelere rastlamayız.
Parazit konusunda unutulmaması gereken en önemli nokta ise bu parazitlerin insan sağlığını da tehlikeye atıyor olmasıdır. Maalesef bu parazitler sizlere de geçip hem paraziter hastalıklara sebep olabildiği gibi çeşitli hastalıklara taşıyıcılık da yapabilir. Örneğin; 2012 yılında yılın hastalığı seçilen Lyme hastalığı keneler tarafından hem evcil dostunuza hem de size geçebilir. Çocuklarda semptomları otizmle bile karışan Lyme hastalığı yetişkinlerde de eklem rahatsızlıkları ve gripten tutun da ensefalite kadar varacak ağır semptomlarla seyredebilir. Keneler bu hastalığı evcil dostlarımıza onlar da bize bulaştırabilirler.
Kısaca hem kendi sağlığımız hem de evcil dostlarımızın sağlığı için parazit ilaçlamaları hekiminizin önerdiği aralıklarla düzenli olarak uygulanmalıdır.
The post Kedi ve Köpeklerde İç – Dış Parazitler appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>The post Petlerimizi Neden Kısırlaştırmalıyız? appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>Bu yanlış bilgiler ve hasta sahiplerinin tutumu düşünüldüğünde kısırlaştırma işlemi yakından irdelenmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkmakta.
Evcil dostlarımızın kısırlaştırılmasıyla ilgili en sık karşılaştığımız yanlışlar şunlardır:
Tüm bu yanlışların yanısıra istenmeyen gebelikler, bu gebeliklerin sonlandırılması, doğan bebeklerin bakımı, sahiplendirilmesi, çiftleşme dürtüsüyle evden kaçma, camdan atlama, kaybolmalar eklenince en doğru tercihin kısırlaştırılma olacağı aşikardır.
The post Petlerimizi Neden Kısırlaştırmalıyız? appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>The post Yavru Kedi Bakımı appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>Bir bebek kedi sahiplendiğinizde onu ilk eve getirdiğinizde öncelikle onu tek bir odaya yerleştirmenizi öneririz. Bebek kediler başlangıçta biraz çekingen olabilirler. Eşyaların arkasına saklanabilirler. Bu noktada ona biraz rahat bırakmak gerekir. Zorla yakalamaya çalışmak, kucakta tutmaya çalışmak onu daha çok ürküteceği için sizden daha çok kaçmasına sebep olacaktır. Tek oda prensibi hem onu daha rahat bulmanıza yardımcı olacak hem de daha güvende hissetmesini sağlayacaktır. Yeni odasına ve size alıştığında kumunun yerini de ona gösterdikten sonra evi açık hale getirebilirsiniz.
Kediler nerdeyse doğuştan tuvalet eğitimine sahiptir diyebiliriz. Tuvalet eğitimi verilmesine çoğu zaman gerek kalmaz. Evinize ilk getirdiğinizde bile çoğunluğu kumunu kullanacaktır. Tek oda prensibi burada da bize yardımcı olacaktır. Yer değişikliğine bağlı olarak biraz gergin olan kedi bebeğimiz görme alanı içindeki kum alanına çok daha rahat adapte olacaktır. Alışma sürecinden sonra ise kum kabı nereye isteniyorsa götürülebilir. Fakat çok sık değişiklik yapmamak gerekir ve de değişiklik yapıldıktan sonra kabın yeri kesinlikle kediciğe gösterilmelidir. Kabı taşıdıktan sonra kedinizi yanına götürüp hatta içine koyarak yerini göstermelisiniz.
Kediler malesef köpekler gibi tamamen evcilleştirilmiş türlerden değildir. Bu sebeple daha çok iç güdüleriyle hareket ederler. Köpeklerin aksine eğitime yatkın da değillerdir. Genel anlamda canları ne isterse onu yaparlar diyebiliriz. Bu sebeple ona birşeyler öğretme çabalarınız karşılıksız kalırsa sakın üzülmeyin. Bebeklik aşamasında çok hareketli olacakları için kendilerine zarar verecek şeylerden uzak tutmaya özen gösterin. Örneğin; kablolar, ısıtıcılar, ütü, hertürlü devrilebilecek eşya vb.
Daha ayrıntılı tavsiyeler ve de bebeklik aşılamaları ile ilgili gerekenleri yapmak için bir veteriner kliniğini ziyaret etmeniz yeterli olacaktır. Bundan sonrası ise bol bol sevgi, kucaklaşma …
The post Yavru Kedi Bakımı appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>The post Kedi ve köpek tüyü kist yapar mı? appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>Kistlere sebep olansa masum dostlarımızın tüyleri değil petimize bulaşan bazı tip parazitlerdir. Evcil dostlarımızın tüyleri tek başına asla hastalık yapmamaktadır.
Bu kistlere sebep olan parazit, iç parazit olarak adlandırılan, evcil dostlarımızda ve çiftlik hayvanlarında barınan ‘’Ekinokok’’ türüdür. Ekinokok paraziti düzgün koşullarda bakılmayan çiftlik hayvanlarına geçer buradan da döngüsüne çiğ etle beslenen etçil canlılarda devam eder. Larva adı verilen genç parazit formu çiftlik hayvanlarının iç organlarında içi sıvı ile dolu kistlerde bulunurlar. Kist ve larvaların bulunduğu çiğ eti yiyen etçil hayvanlarda ise genç ekinokok parazitleri, bu hayvanların bağırsaklarında aktif hale gelip erişkin forma dönüşürler. Erişkin parazitler de yine etçil hayvanların bağırsaklarında üremeye başlarlar. Birkaç erişkin parazit bile bağırsaklarda yumurta adı verilen milyonlarca mikroskobik canlı üretebilirler. Bu mikroskobik yumurtalarda dışkı ile birlikte etrafa saçılırlar.
Bizlerin de olaya karışması bu aşamadan sonra meydana gelir. Eğer pet hayvanımız bu parazit ile bulaşık ise atılan yumurtaların bulaştığı tüyü ağız yoluyla alırsak bu yumurtalar bağırsaklarımıza gelip açılır ve çeşitli iç organlara geçerek içi sıvı ve de genç parazit formu olan larvalarla dolu kistler yapabilir. Solunum yoluyla alınan tüyler ise kesinlikle açılmaz genel olarak solunum yolundan alınan tüyler burundan daha ileriye gidemez. Hapşırık aksırık ile dışarı atılırlar.
Bu paraziti evde beslediğimiz, çiğ et yemeyen, paraziter ilaçlamaları düzenli olarak uygulanan petimizden alma ihtimalimiz oldukça düşüktür.
Hijyene dikkat ederek ;veteriner hekimimizle iş birliği içinde bulunarak , evcil dostumuzuda çiğ gıdalardan uzak tutarak onlardan bizlere hastalık bulaşma ihtimalini oldukça düşürmüş oluruz. Hemde evcil bir pet besleme hayalimizden uzak kalmamış oluruz.
The post Kedi ve köpek tüyü kist yapar mı? appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>The post Diş ve Diş Eti Hastalıkları appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>Evcil petlerimizin birçoğu özellikle 2 ve 3 yaşlarından itibaren pek çok ağız hastalığına yakalanır. Fakat düzenli ağız muayenesi yapılmadığı takdirde bu hastalıklar atlanabilir , çok kolay tedavi edilebilecek rahatsızlıklar karşımıza kompleks bir hastalık şeklinde çıkabilir.
En sık gözlenen ağız problemleri; plak ve tartar oluşumu, mine hipoplazisi, gingivit (dişeti yangısı) , diş kırıkları, diş çürükleri, apseler, çene kemiği problemleridir.
Petlerimizin ağız sağlığı da en az bizlerinki kadar önemlidir. Diş ve diş eti rahatsızlıkları kendi başına büyük hastalıklar olabileceği gibi bazı sistemik hastalıkların semptomları olarak da karşımıza çıkabilir. Ağız problemlerinin en belirgin semptomu ise ağır bir ağız kokusudur. Bunun yanı sıra yiyecekleri tek taraflı çiğneme eğilimi, ağzın özellikle tek tarafını sık sık kaşıma, kafa sallama, kafasını duvara yaslama, köpüklü koyu renk ya da sarı salya akıntısı, petinizin ağız problemleri olabileceğine dair belirtilerdendir.
Ağız sağlığı için yapılması gerekenlerse oldukça basittir. Öncelikle bu konuda araştırma yapmak ve bilgilenmek gereklidir. Kedi ve köpeklerin kuru mama olarak tabir edilen hazır mamalarla beslenmesi ağız sağlığı için de gereklidir. Sert yapıları itibariyle diş yüzeylerinde biriken kalıntıların temizlenmesine yardımcı olurlar. Fakat tek başlarına tabii ki yeterli korumayı sağlayamazlar ama yumuşak gıdalarla beslenen petlere nazaran daha az diş taşı oluşumu gözlenir. Bunun yanı sıra evcil dostlarımız için özel olarak üretilmiş diş fırçası ve macunlarından temin edilmelidir. Diş ürünleriyle hafta da en az 3 – 4 defa dişler fırçalanmalıdır. Köpekler için üretilmiş pres kıkırdak kemikler ve kemirme oyuncakları diş bakımlarına yardımcı olacaktır. Bebeklik dönemlerinden itibaren bu ürünler temin edilip kullanıldığı takdirde petlerimiz hem bu ritüele alışır hem de daha sağlıklı bir ağza sahip olur. Sizler de ağız gelişimini yakından takip ederek herhangi bir problemi daha rahat fark edebilirsiniz.
Ayrıca her veteriner kliniğine gittiğinde örneğin aşılama ve ya paraziter ilaçlamalarda hekimi tarafından ağız muayenesi yapılmalıdır. Bu sayede oluşacak rahatsızlıklar erken safhada teşhis edilerek daha büyük hastalıkların önüne geçilebilir.
Plak ve tartar oluşumunun ilerlediği durumlarda ilk yapılması gereken oluşan katmanların uzaklaştırılmasıdır. Çözüm diş taşı temizliği ile sağlanır. Diş taşı temizliği veteriner hekim tarafından steril bir klinik ortamında , petinizin diş durumuna uygun prosedür ve ekipmanla gerçekleştirilmelidir. İlerlemiş vakalarda dahi temizlemeden sonra ağız bakımına başlamak yerinde bir kara olur. Bu sayede yeniden diş taşı oluşumunu maksimum sürede uzatabiliriz. Rutin bakım dışında veteriner kliniklerinden temin edebileceğiniz günlük kullanıma uygun diş sağlığı ürünleri de ağız bakımınıza yardımcı olacaktır.
Zamanında müdahale edilmeyen bu tarz diş taşı ve diş eti rahatsızlıkları ilerleyerek daha komplike rahatsızlıklara dönüşebilir. İlerleyen durumlarda diş çürükleri ve kırıkları oluşabilir. Bu sıkıntılar da ancak kanal tedavisi ya da dişin cerrahi olarak uzaklaştırılmasıyla çözümlenebilir. Bu dişlerin hem ağrılara sebep olarak petinizin hayat kalitesini olumsuz etkilemekte hem de çok daha zor tedaviler gerektirmektedir.
Yine ilerleyen durumlarda karşımıza çıkan daha ağır tablolar diş eti çekilmeleri, ağır enfeksiyonlar, hatta bu enfeksiyonların çene kemiğine dahi sirayet etmesidir. Bu tablolardaysa uzun süreli ağır antibiyotik kullanımına hatta çene kemiğinin cerrahi olarak uzaklaştırılmasına sebep olabilir.
Ağız sağlığının bu kadar büyük problemlere yol açabileceği göz önünde bulundurulup bakımı asla göz ardı edilmemelidir.
The post Diş ve Diş Eti Hastalıkları appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>The post Yavru Köpek Bakımı appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>Tüm zor koşullar düşünülmeden bütün aile bireylerinin onayı olmadan ve de gerekli koşullar sağlanmadan bir köpek sahiplenmemek gerekir.
Köpek almaya karar verdikten sonraki ikinci aşama ise ırk seçimidir. İleriye dönük olarak düşünülerek karar vermek gerekir. Evimiz, bahçemiz olup olmadığı, çocuklarımız, çocuklarımızın yaşı tek yaşamamız vb birçok etmen köpek ırkı seçiminde büyük rol oynar.
Alacağımız yavrunun dişi ve ya erkek olması bile farklılıklara sebep olmaktadır. Bu başlıklarla ilgili detaylı bilgi almak için yakınınızdaki bir veteriner kliniğinden yardım alabilirsiniz.
Yavru köpeğimizi edindikten sonra mümkünse evde bir tek odaya yerleştirilmelidir. Oda seçilirken tek başına kalabileceği ve az eşyalı bir oda tercihi yapılmalıdır. Böyle bir alana sahip değilsek seçilen odada ona zarar verecek tüm eşyalar kaldırılmalı, kablolar çıkarılmalı, prizler korumaya alınmalıdır. Ufaklığın yaramazlık peşinde koşarken kendisine zarar vermesini istemeyiz tabii ki. Odanın zeminini gazete kağıdı ve ya çiş pedleriyle kaplayarak aynı zamanda tuvalet eğitimine de başlayabilirsiniz. Odanın bir köşesine de yatma alanı ve yemek ve su kabını yerleştirmeliyiz.
Gelir gelmez tüm evde serbest bırakmak hem çok fazla tehlikeyle karşı karşıya kalmasına sebep olacak hem yalnız kalmaya alışmasını engelleyecek hem de tuvalet eğitiminin zorlaşmasına sebep olacaktır.
Özellikle küçük ırk köpeklerde en çok karşımıza çıkan problem yalnız kalamama problemidir. Bu petlerde yalnız başına duramama, kısa süreli yalnızlıklarda bile strese girme, havlama, etraftaki eşyalara ya da kendisine zarar verme, çiş kaka yaparak sahibi cezalandırma gibi davranış bozuklukları gözlenir. Bebeklik döneminden itibaren yalnız kalmaya alıştırılan köpeklerde ise bu tarz davranış bozukluklarının önüne geçilmiş olur.
Kendi odasında iken istediğiniz zaman yanına girip sevebilir oyun oynayabilirsiniz ama odadan çıktığınızda arkanızdan kopacak ağlamalara dayanmanız şart. Eğer ağlıyor diye yanına gider ya da yanınıza alırsanız bunu çok kısa sürede öğrenerek kendi lehlerine çevirirler ve sürekli ağlayıp havlayan bir bebek köpeğiniz olur. Özellikle ağladığı zamanlarda yalnız bırakıp sakin olduğu anlarda yanında olmaya özen gösterin.
Odasında dikkat etmeniz gerekenler önünde sürekli temiz ve taze mama ve su olması, kirli gazete ve ya kağıtların değiştirilmesi olmalıdır. Geçen zamanla birlikte yavaş yavaş gazete kaplı alanları azaltarak köpeğin başlangıç aşamasında tuvaletini gazateye yapması sağlanmalıdır. Bebeklik aşıları bitene kadar dışarı çıkamayan yavru köpeklerin evde önüne gelen yer yerine gazete ya da pedlere tuvalet yapması işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.
Daha ayrıntılı tavsiyeler ve de bebeklik aşılamaları ile ilgili gerekenleri yapmak için bir veteriner kliniğini ziyaret etmeniz yeterli olacaktır. Bundan sonrası ise bol bol sevgi ve kucaklaşma …
The post Yavru Köpek Bakımı appeared first on Vetipedia Angora Veteriner Kliniği.
]]>